Kayıtlar

Galatasaray Lisesi (Mekteb-i Sultânî)

Resim
Galatasaray Lisesi (Fransızca: Lycée de Galatasaray, Osmanlıca: مکتب سلطانی Mekteb-i Sultânî), İstanbul 'un Beyoğlu ilçesinin Galatasaray semtinde bulunan bir lisedir. Türkiye 'nin en eski eğitim kurumlarından biri olan okul Fransızca eğitim vermektedir. Tarihçe Saray mektebi dönemi XV. yüzyılda saray mektebi enderûn, Osmanlı sarayında padişahın günlük yaşamını geçirdiği, sarayın eğitim birimlerinin, kütüphanenin, hazine odasının yer aldığı büyük bahçe içine kurulu bir kompleksti. Burada, başta padişah olmak üzere, saraydaki diğer görevlilerin danışabileceği, birçok alanda bilgi sahibi kişiler hizmet vermekteydi.  Yüksek öğrenimlerini Saray Okulu 'nda alan bu kişilerin ilk ve orta dereceli eğitimlerini layıkıyla sağlamak amacıyla, II. Bayezid , 1481 yılında Galata Sarayı Hümayûn Mektebi adında bir okul kurarak Osmanlı saray eğitiminin önemli bir parçasını oluşturdu. Kurum enderûna üst düzeyde eğitimli görevli yetiştirdiğinden, Mekteb-i Sultanî ve Galata Sarayı Ocağ...

Feriköy İlkokulu

Resim
FERİKÖY İLKOKULU Şişlinin Paşa Mahallesinde Kahramanbey Sokağında, 1892 de bir fransız şirketi tarafındna debbağhâne olarak yaptırılmış binâdadır; devletce satın alınan bu binâda gereken tâdilat yapılarak 1923 yılında biri kız, biri erkek çocuklar için iki ilkokul açılmışdır.  1925 de binâda önemli bir çatlak görülmüş, Feriköy İlkokulu aynı semtde bulunan Mahmud Şevket Paşa ilkokuluna nakledilmiştir ve beş yıl iki okul aynı binâda, biri öğleye kadar, biri öğleden sonra çift öğretim yapmışdır. 1930 da Feriköy Okulu, hiçbir tâmir yapılmadan Kahraman Sokağındaki eski binâsına nakledilmiştir. 1925 de Mahmud Şevket Paşa Okuluna 350 öğrenci gönderilmişdi;  1963 - 1964 yılında öğrenci sayısı 1400 çocuğu bulunca çift tedrisat yapma zorunda kalındı. Okulun çok faal bir öğrenci koruma derneği vardır; bu dernek 1964 - 1965 yılında sağladığı gelir ile 500 fakir öğrenciyi giydirme imkânı bulmuşdur ve 22 öğrenci ve ciddî tedâviye tâbi tutulmuşdur ve önemli ders araçları temin edilmişdir....

Rami Mehmet Paşa Sıbyan Mektebi

Resim
Rami Mehmet Paşa Sıbyan Mektebi Mekteb, Eyüp Nişancası'nda ve Nişanca Mustafa Paşa Camii'nin sol tarafındadır. Sağ tarafındaki onyedi basamaklı dik bir merdivenden çıkılan bu fevkani mektebin hiç bir yerinde kitabesi yoktur. Banisi Sadrıazam Rami Mehmed Paşa'dır. Vakfiyesi, 1113 C. evvel (Ekim-1701) tarihli olduğuna göre mektebi bu sıralarda yaptırmıştır. Mektep, altındaki tonos çatılı dükkanların üzeine oturtulmuş dikdörtgen şeklinde bir yapıdır. Dükkanların sol tarafında Rami Mehmed Paşa'nın mektep ile beraber inşa ettirdiği çeşme vardır. Bu çeşme zamanla harap olduğundan, 1254 (1838) tarihinde Sultan. II. Mahmud tarafından, bu sırada vefat eden kızı Mihrimah Sultan'ın ruhu için şimdiki şekli ile yaptırmıştır. Mekteb, iki sıra tuğla ve bir sıra kesme taştan inşa olunmuştur. Cadde tarafında dört, sağ tarafında bir, sol tarafında ise iki penceresi vardır. Arka tarafı Camiye bitişiktir. Kirpi saçaklı olan yapı ahşap çatılı ve kiremit döşelidir. Mektep restore edile...

Bizans Devrinde Haliç

Bizans Devrinde Haliç Bizanslılar Haliç’e Hirisokeras adını vermişlerdir. İki kelimeden mürekkep olan bu isim, Altın boynuz demekti. Sonradan Avrupalılar bu ismi “Korendor” olmak üzere, kendi lisanlarına tercüme etmişlerdir.  Bazı eski muharrirler, Bizanslıların bu limana verdikleri ismi, Yunan esatirinden İyon’un kızı Keraesa’ya atfetmektedir. Bazı muharrirler de Haliç’in bir geyik boynuzuna benzediğini ileri sürerek bu sebepten dolayı Haliç’e Altın boynuz tesmiye edildiğini (ismi verildiğini)) iddia etmişlerdir.  Bunların hangisi doğru olursa olsun, ortada büyük bir hakikat vardır ki o da, Haliç’in, bütün dünyada eşi ve emsali olmayan bir iç liman olduğu merkezindendir.

İstanbul Depremi 1894

Resim
1894 İstanbul depremi, 10 Temmuz 1894 'te Marmara Denizi 'nde, saat 12:24'te, İzmit Çınarcık havzasında veya İzmit Körfezi 'nde meydana geldi. Deprem yüzey dalgasının 7.0 tahmini büyüklüğü vardı. İzmit Körfezi çevresinde Yalova, Sapanca,   Adapazarı ve İstanbul 'da tahminen 1349 kişi öldü. Deprem 1,5 m yüksekliğinde tsunamiye neden oldu. Marmara Denizi , Kuzey Anadolu Fayının , sağ-yanal doğrultu-atımlı fayın oluşturulmuş olduğu bir çek-ayır havzasıdır . Anadolu levhası ve Avrasya levhası arasındaki transform sınırı olan Ganos Fayı ile İzmit'in batısındaki İzmit Fayı arasındaki yerde bu yerel bölge oluşur. Marmara Denizi içindeki fayların deseni karmaşıktır. Fakat İstanbul yakınlarında keskin bir kıvrımı olan bir tek ana fay segmenti vardır. Batıda, fay trendleri batı-doğu yönlü ve doğrultu atımlıdır. Doğuda, fay KB-GD doğrultulu ve hem normal hem de doğrultu atımlı hareket ettiğine dair kanıtlar vardır.  1894 depreminin nedeni Çınarcık havzasını sınır...

İstanbul depremi 1766

Resim
1766 İstanbul depremi, Merkez üssü Marmara Denizi'nin doğu kesiminde, Çınarcık Havzası'nda (veya havzanın kuzeyinde, Prens Adaları yakınlarında) olan ve 22 Mayıs 1766 Perşembe sabahının erken saatlerinde meydana gelen güçlü bir depremdi. Depremin yüzey dalgası büyüklüğü magnitüd ölçeğine göre tahmini 7,1'di ve İzmit'ten Tekirdağ'a kadar uzanan geniş bir alanda hasara neden oldu. Depremi, önemli hasara yol açan bir tsunami izledi. 1766 depremi, Marmara bölgesindeki Kuzey Anadolu Fayı'nın kırılması nedeniyle İstanbul'u sarsan son büyük depremdi. Bu depremde 4.000'den fazla kişi ölmüştür. Yerbilim Marmara Denizi, Kuzey Anadolu Fay Hattı ile ilişkili karmaşık doğrultu atımlı tektonik etkileşimler bölgesinde bir çekme-ayır havzasını temsil eder. Kuzey Anadolu Fay Hattı, Karlıova'dan İzmit Körfezi'ne kadar uzanan ağırlıklı olarak sağ yanal doğrultu atımlı bir faydır.  Körfezin batısında, fay üç kola ayrılır; en kuzeydeki kol körfeze ve Marmara Denizi...

1509 Büyük İstanbul Depremi (1509 Konstantiniyye Depremi)

Resim
1509 Konstantiniyye depremi veya 1509 Büyük İstanbul depremi, 10 Eylül 1509 tarihinde merkez üssü Marmara Denizi 'nin kuzeydoğusu olan, 7.2 Ms (± 0.8) büyüklüğünde meydana gelen deprem.  Tarihsel kayıtlara göre deprem sonucunda Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti Konstantiniyye'de 4 bin ila 13 bin arasında kişi hayatını kaybetti, 10 binden fazla kişi yaralandı, yaklaşık 1070 hane yıkıldı ve binlerce yapı ağır hasar aldı.  Ayrıca depremin ardından oluşan ve yüksekliği bazı yerlerde 6 metreye varan tsunami dalgaları şehrin surlarını aşarak güzergahı üzerindeki semtlere ağır hasar verdi. En büyük yıkımın İstanbul'da olduğu depremin etkisi Bolu'dan Edirne'ye kadar hissedildi.  Oluşturduğu ağır hasar sebebiyle halk arasında " Küçük Kıyamet" (Kıyamet-i Suğra) olarak adlandırılan deprem, son 500 yıl içinde Marmara bölgesinde gerçekleşmiş olan en büyük ve en yıkıcı depremlerden birisi olarak kayıtlara geçti. Jeolojik ve tektonik arka plan Anadolu'nun ku...