Kayıtlar

Taksim Meydanı

Resim
Taksim Meydanı, İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde yer alan ve şehrin en önemli ve popüler noktalarından biridir. Turistlerin sıklıkla uğradığı bir nokta olan meydan, otelleri, alışveriş merkezleri ve eğlence mekanları ile oldukça zengin bir bölgedir. Tam anlamıyla bir meydan haline gelmesi ise Cumhuriyet Dönemi ’ne denk gelmektedir. 2013 yılında, meydanda yer alan trafik kesin olarak kapatılarak yayalaştırılmıştır. Tarihi bakımdan ise, Taksim Meydanı’nın geçmişi oldukça eskiye dayanmaktadır. İstanbul’un en kalabalık meydanlarından biri olan Taksim Meydanı, Osmanlı dönemindeki Pera Bölgesi’ nin kalbi olarak kullanılmaktaydı. Meydanın adı “taksim” kelimesinden gelmektedir ve “bölüşmek” anlamına gelmektedir. Meydan, 19. yüzyılın sonlarından itibaren modernleşme süreci ile birlikte değişime uğramıştır. İlk kez 1870 ’lerde meydanın ortasına bir su çeşmesi konulmuştur. Sonrasında ise çeşmenin yerine bir İstiklal Sütunu dikilmiştir. Meydanda ayrıca, Atatürk Anıtı, Cumhuriyet Anıtı, Gezi Parkı v...

İstanbul Tarihi

Resim
İstanbul , Türkiye'de Marmara Bölgesi'nde yer alan ve İstanbul ilinin merkezi olan şehirdir. Ekonomik, tarihî ve sosyokültürel açıdan önde gelen şehirlerden biridir. Şehir, iktisadi büyüklük açısından dünyada 34. sırada yer alır. Nüfuslarına göre şehirler listesinde belediye sınırları göz önüne alınarak yapılan sıralamaya göre Türkiye ve Avrupa 'da birinci, dünyada ise on yedinci sırada yer almaktadır. İstanbul, Türkiye'nin kuzeybatısında, Marmara kıyısı ve Boğaziçi boyunca, Haliç 'i de çevreleyecek şekilde kurulmuştur. İstanbul kıtalararası bir şehir olup, Avrupa'daki bölümüne Avrupa Yakası veya Rumeli Yakası , Asya'daki bölümüne ise Anadolu Yakası veya Asya Yakası denir.  Tarihte ilk olarak üç tarafı Marmara Denizi, Boğaziçi ve Haliç'in sardığı bir yarımada üzerinde kurulan İstanbul'un batıdaki sınırını İstanbul Surları oluşturmaktaydı. Gelişme ve büyüme sürecinde surların her seferinde daha batıya ilerletilerek inşa edilmesiyle dört defa ge...

Şevki Bey (Kantocu Peruz'a olan aşkı)

Resim
Şevki Bey (1860-1891) Kısa ömrüne yüzlerce şarkı sığdıran bestekâr. Şevki Bey, bestekâr Hacı Arif Bey'in öğrencisidir, ama İbnülemin Mahmut Kemal'in deyişiyle "kendine has bir üslup ile parlak ve nefis eserler besteleyen bir sanatkâr"dır.  Şevki Bey'in dramı, hiçbir geme gelmeyen yaşam tarzı ve kantocu Peruz'a olan aşkıdır. Peruz bu aşka bigâne kalmamış, ama tıyneti icabı başka âşıklar da edinmiş ve hassas Şevki Bey bu durumdan bugün de zevkle dinlenen şarkılar yaratırken, bir yandan da efsanevi bir ayyaş olup çıkmıştır.  İçki sofrasında herkesin gözü önünde sekiz-on güfteyi bir okuyuşta irticalen bestelediği anlatılır. Bir gün evinin önünde yalnız don ve gömlekle sızmış vaziyette dahi bulunmuştur. Kendisini kimin soyduğunu bilmemektedir.  Ahmet Rasim bir yazısında bestekâr, karlı bir kış günü Beyoğlu Belediyesi önündeki yokuşta, gözlerini açamayacak kadar sarhoş, yerlerde yuvarlanırken bulduğunu ve sırtlayıp kendi evine götürdüğünü yazar.

Kalamış Koyu'ndaki Şifa Gazinosu

Resim
Şifa Gazinosu Kalamış Koyu'na nazır yamaçta bulunan meyhane. Üstat Ahmet Rasim buranın tutkunları arasındaydı. Her gelişinde en dipte tenha bir köşede özel koltuğuna oturur, okur, yazar, etrafı seyre dalar, dinlenir, mekânın işletmecisi Yervant'la ahbaplık ederdi.  1926'daki bir yazısında şöyle diyordu: "Bence burası insanı şehrin her türlü gürültülerinden duygun [sakin duygulu] kılardı. Deniz var, biraz çekkin oturuldu mu göl var, Kurbağalıdere var, Fener Burnu var, yarım ada dil var, tren karşıdan geçer, sandal, yelkenli, vapur göz önünde, yazın deniz hamamları gürültüleri, mehtaplarda saz özlemleri, sarhoşların naraları, heyheyleri duyulur. Sözün kısası var oğlu var."  Üstat, Şifa'da hayal âlemine dalmakla kalmaz, meşklere de katılırdı. Bu âlemlere tanıklık eden Muharrem Giray bakın neler anlatıyor: "Çantasını açan üstad, içinden körpe salatalık, taze domates, ince yeşilbiber, beyaz nir, sakız leblebisi, biraz da mevsim meyvesi çıkarır, bunlardan soğut...

Taksim Belediye Gazinosu

Resim
Taksim Belediye Gazinosu, Taksim Gezisi'nde bir dönem çok rağbet gören gazino. 1940 'ta, vali ve belediye başkanı Lütfi Kırdar'ın davetiyle İstanbul'a gelen Rumen Jorgolescu tarafından alafranga müzik ağırlıklı bir gazino kimliğiyle hizmete açıldı.  Elmadağ'daki Kordon Blö gece kulübü de, aynı şahsın bir başka girişimiydi. Taksim Belediye Gazinosu'nun büyük salonunda, orkestra sahnesi, bir dans pisti ve pisti üç yandan çevreleyen yüksekçe yemek bölümü bulunuyordu.  Her akşam ayrı bir programın düzenlendiği bir pavyon ve Boğaziçi'ne bakan yazlık varyete bahçesi ve teras da Taksim Belediye'nin bir parçasıydı.  İsmet Sıral Orkestrası, İlham Gencer-Ayten Alpman ikilisi, yabancı revüler ve vedetler gazinonun kalburüstü misafirlerinin gözdesiydi. Sahnesinden Ruhi Su da geçmişti.  1960'ların başından itibaren Emin Yeyman ve Fahrettin Aslan'ın ortaklığına geçen gazino, Maksim'in kardeşlerinden biri haline geldi. Zeki Müren, Behiye Aksoy burada boy gö...

Tango Bıyık Bilakis

Resim
Tango Bıyık Bilakis 1965 yılında Yenikapı sahilinde seyyar meyhane. Kurucu ve işleticileri İktisat ve Hukuk öğrencilerindendi. Bir zamanki kayalıkların altındaki kumluğa akşam bastırmaya başlayınca, hamur tahtaları, yer sofraları konur, ucuz ama taze balık kızartılırdı.  İşletmecilerin arkadaşları imece olsun diye uğrar, kızlar salata yaparken oğlanlar ayaküstü sofralardan otlardı. Genelde öğrenciler şarap, ağır müşteriler rakı içerlerdi.  Orhan Kemal rakısını kumsalda kayalıklarda içmiş, Mahmut Makal ise Londra dönüşü sofra başına bağdaş kurmuştu. Borç takanlar yüzünden işletmecileri iflas etmiş ve meyhane işletmeye tövbe etmiştir.

Fıstık Ahmet (1944)

Resim
  Tanrıverdi, Fıstık Ahmet (1944) Fıstık Ahmet lakabıyla doğup büyüdüğü Büyükada'nın simgesi haline gelen modern barba; tanrı vergisi yeteneğiyle hem klasik meze geleneğine sahip çıkan hem de yenilikler getiren aşçı; çok yönlü bir meyhaneci olarak gözlem ve deneyimlerini kitaplara aktaran yazar.  Başta Büyükada'daki Değirmen ve Prinkipo olmak üzere, Beyoğlu'ndaki Tramvay'da, Bostancı, Kuruçeşme, Etiler ve Nişantaşı'nda şubeleri olan Barba'da ve Zincirlikuyu Mastori'de işletmecilik yaptı.  Tadanların unutamadığı mezelerinin tariflerini Barba'nın Mezeleri adlı kitabında topladı. İlkokuldan beri günlük tutan Fıstık Ahmet, anason kokulu anılarını Zaman Satan Dükkân, Hoşçakal Prinkipo: Bir Rüyaydı Unut Gitsin ve Büyükada'nın Solmayan Fotoğrafları adlı kitaplarda topladı.  Üstat, Barba'nın Mezeleri kitabında 17 yaşında bir üniversite öğrencisiyken tattığı ilk rakısını şöyle anlatır: "Bizim Helvacı Yavuz ve Fırıncı Şaban ile beraber Angelos'a a...